Kokulu Akıntının Sebebi Nedir? Nasıl Geçer? Vajinal akıntı bazı durumlarda kokulu olarak görülür ve uzmanlar tarafından yapılan açıklamalara göre bunun altında yatan çok sayıda neden vardır.
Kokulu vajinal akıntı anormal bir durum olarak kabul edilir. Farklı hastalıklara bağlı olarak akıntının kokusu, rengi ve miktarında değişmeler meydana gelebilir. Fizyolojik olarak normal kabul edilen akıntı az miktarda ve şeffaf olanlardır. Bunun dışında kalan beyaz, yeşil, sarı ve yoğun kıvamlı olan akıntılar kötü kokuya yol açar.
Vajinal koku altında yatan farklı durumlar olabilir. Özellikle günlük yaşamda sentetik iç çamaşırı kullanma, yürüyüş ve spor yapma, hafif bir terleme bile kokuya sebebiyet verebilir. Bunlara karşı tedbirli olmak amacıyla genital bölge temizliğine ekstra özen gösterilmelidir.
Kokulu Akıntı Neden Olur?
En sık görülen kokulu akıntı sebepleri arasında mantar ve bakteri kaynaklı enfeksiyonlar yer alır. Enfeksiyon ne kadar şiddetli olursa buna bağlı olarak kızarıklık, yanma, ağrı, ateş gibi semptomlar görülebilir. Bazı kişilerde koku ile birlikte beyaz akıntı da ortaya çıkar. Genellikle bunun sebebi adet döngüsünde meydana gelen değişiklik olacaktır. Adet döngüsünün bitmesine yakın dönemlerde beyaz, yapışkan ve koyu kıvamlı akıntı daha sık oluşur.
Mantar enfeksiyonu kaynaklı kokulu akıntı durumları vajinal yanma ve ağrı, süt kesiği tarzında ve beyaz renkte akıntı, yoğun bir vajinal kaşıntı ile kendini belli eder. Bunun sebepleri ise gebelik, genital bölgenin nemli kalması, stres, şeker hastalığı, doğum kontrol hapları ve antibiyotik kullanımı olarak ifade edilir.
Kokulu Akıntı Nasıl Geçer?
Kokulu akıntının tedavisi için genital bölgenin temizliği ve bakımı ihmal edilmemelidir. Bu sayede bakteri ve mantar enfeksiyonlarına karşı koruyuculuk artacaktır. Bu bölgenin nemli bırakılmamasına özen gösterilmelidir. Bunun yanı sıra vajinal solüsyon, parfüm, krem, duş ürünleri kullanmaktan kaçınılmalıdır. Aksi halde normal flora bozulur ve bölge enfeksiyonlara daha yatkın hale gelir.
Tedavi ve önlem amaçlı ortak tuvalet ve banyo kullanımı sınırlandırılmalı, havlular bireysel olarak kullanılmalı ve temizliğe önem verilmelidir. Aynı zamanda faydalı bakterilerin azalmaması adına gereksiz antibiyotik kullanımından da uzak durulmalıdır.
