Ebeveynler için karne zamanı heyecanlı bekleyişlerin zamanıdır. Eğer durum iyi olmazsa nasıl davranılacağı konusunda her zaman sorunlar çıkar. Üzüntü, hayal kırıklığı, kızgınlık hatta suçluluk gibi duygular anne babaların dünyasında yaşanır. Sanki karnedeki düşük not çocuklarına değil, kendilerine verilmiştir.
Bu gibi durumlarda kızmak, bağırmak, çocuğa fiziksel şiddet uygulamak yapılacak en kötü şeydir. Durumu düzeltmez, aksine çocuk tam aksi yönde tepki verecektir. Neden böyle olduğunu araştırmak ve önlem almaktan başka olumlu yöntem yoktur. Bu arada sevgili öğrencilerin söylediği öğretmen bana taktı, hakkımı yedi, beni sevmiyor zaten gibi cümlelere inanılmaması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak gerek. Bunlar aileye not söyleme konusunda öğrencilerin yaratmaya çalıştığı bahanelerdir.
Karnedeki Düşük Not Aslında Bir Sonuçtur
Eve getirilen karne aslında bir anda ortaya çıkan bir belge değildir, bir sonuçtur. Çocuklarının okul ve ders durumlarıyla ilgili olan ebeveynler karnenin nasıl geleceğini zaten tahmin edebilirler, ki böyle ilgili olan ailelerde kötü not sıkıntısı doğal olarak pek yaşanmaz. Gösterilen çabaya karşın sonuç iyi gitmiyorsa üzülmekten çok derslerin nasıl daha iyi öğrenileceği hakkında düşünmek, özellikle sınav zamanlarında çocukların ders çalışmasını sağlamak, bu konuda rehber öğretmenlerden yardım almak daha pozitif sonuçlar verecektir. Kötü not alan çocuğa verilecek tepkiler içinde onu arkadaşlarıyla kıyaslamamak da vardır. Bu gibi bir tavır çocukta arkadaşlarına karşı kin besleme duygusu yaratabilir.
Anne baba olarak karneye karşı aldırmazlık da yapmayın. Boşver, üzülme, çalışır düzeltirsin demek belki kısmi ferahlama yaratır ama sonuçta çocuğa duyması gereken ders çalışma sorumluluğunu pek öğretmez. Düşük not alan çocuğa nasıl davranmalı konusu anne baba olmanın ne demek olduğunu gerçekten ortaya koyar.
