Kahvenin Beyin Üzerindeki Etkileri
Günlük iş hayatının yoğun koşturmacası altında oradan oraya savrulurken ve saatler ilerledikçe vücut yorulmaya, enerji azalmaya ve mide açlık hissetmeye başlar. Bu durumu yoğun iş temposu içerisinde olanlar sıklıkla yaşar. Gün boyunca bu ihtiyaçlar karşılanmadığı için gece uykunun ardından sabah kalkmak normalde olmasından çok daha zor bir hal alır.
Sabahları geç kalkmanın zorlaşmasının nedeni de dünden gelen ve ihtiyaç karşılanmadığı için beyinde giderek artan adenozin adlı moleküldür. Gün boyunca artan adenozin hormonları gece uyuyup dinlendikten sonra yavaş yavaş kaybolur ve bu döngü sürekli olarak devam eder. Ancak gün içerisinde adenozin miktarı artmış ve bu uykuyla, dinlenmeyle giderilmemişse sabah kalkabilmek için kahve içilir. İlk önce alışkanlık halini alan kahve içildikçe vücutta fazla kafein oluşmasını sağlar ki bu da bağımlılık yapar.
Fazla Kafeinin Etkileri
Kahvenin beyin üzerinde ki etkisi ise yine adenozin adlı hormondan kaynaklanır. Kahvede adenozin hormonuna benzer bazı moleküller bulunur ve sabah kahve içince beyinde ki sensörler adenozin hormonuna benzer olan hormonlara kendini bağlar. Bu sayede beyin adenozin hormonlarından daha hızlı kurtulduğu için kişi erkenden uyanır.
Bu durum devam ettikçe vücut ve beyin ilerleyen günlerde daha fazla kafein almak ister ve gün içerisinde oluşan yorgunluk kahve tüketimi arttıkça arka plana itilir ve gizli yorgunluk oluşur. Bağımlılık arttıkça kafein miktarı da artar ki bu kişiyi sağlıksız bir yola sürükler.
Kahve içmenin en çok nedeni uykuluyken uykumuzun kaçması ve daha enerjik olmasıdır. Tabi fazla tüketmenin de özellikle sabah aç karnı olması bazı yan etkilerine sebep oluyor.