Beyne yerleştirilen cihazlar sayesinde kızılötesi ışığın algılanması sağlandı. Kızıl ötesi ışık farelerce görülemez. Ancak kafalarına yerleştirilen bir algılayıcı ve dokunma hislerinden sorumlu beyin bölgelerine yerleştirilen elektrotlar sayesinde algılanabiliyor.
Bunun gibi çalışmalar daha önce de duyularını kaybetmiş hastalar üzerinde denenmişti. Örneğin felçli hastaların beynine yerleştirilen cihazlar aracılığıyla hastalar sadece düşünerek bilgisayar imlecini hareket ettirebiliyordu. Ama Duke Üniversitesi’nde gerçekleştirilen bu yeni çalışmayla, ilk defa bir hayvana gerçek anlamda bir duyu kazandırılmış olundu. Dr.Miguel Nicolelis’in Nature Communications’da yayımlanan deneyi ‘beyinden beyine ara yüz’ alanındaki innovasyon devriminin sadece başlangıcı olarak nitelendiriliyor.
Elektrotlar farelerin dokunma duyularına bağlandığı için, üzerlerine kızıl ötesi ışın gönderildiğinde bıyıklarını kaşımaya başladıkları gözlendi. Bir aylık alışma sürecinin sonunda fareler, ışık kaynakları ve yeni duyuları arasındaki bağlantıyı iyice çözdüler ve hangi ışık kaynağının açıldığını 0 oranla doğru tespit ettiler.
Bilim insanlarına göre bu çalışmalar, beynin özelleşmiş bölgelerinin – dokunma duyusunun olduğu gibi- aynı zamanda başka duyusal bilgi türlerine de reaksiyon verebileceğine işaret. Bu demek oluyor ki, kuramsal olarak göz korteksi zarar gördüğü için kör olmuş birinin, beynin başka bir bölgesine yerleştirilen bir cihazla tekrar görme yetisi kazanabilir.
Uzmanların açıklamalarıysa şöyle: “ Bizim burada ortaya koyduğumuz şey, farelerde yeni bir duyu geliştirerek hiçbir memelinin daha önce duyumsamadığı kızılötesi ışınları algılamasını sağlamak. Farelerin sinirleri hem kızıl ötesi ışına hem de dokunma duyusuna aynı anda tepki verdi. Bu da yetişkin bir beynin deneyimlenmemiş yetenekler kazanabileceğini gösteriyor. Gelecekte duyularını kaybetmiş bireylerin bu yöntemle tedavisi mümkün görünüyor.”
